About Us

✨ Baba Vuslat Hakkında – Bir Gönül Seslenişi

Selam olsun sana, yolcu kardeşim.

Belki bu satırları okurken "Baba Vuslat kimdir?" diye düşünüyorsun. En içten cevabım şudur: Baba Vuslat, bir etiketten, bir isimden çok daha fazlası; o, kalpten kalbe uzanmaya niyet etmiş bir ses, bir yol arkadaşlığı teklifidir. Özellikle siz değerli gençlerin, modern dünyanın karmaşasında, bilgi bombardımanı altında ve bazen de "mükemmel" hayatların sergilendiği vitrinler arasında kendi iç huzurunuzu, kendi özgün manevi bağınızı aradığınızı görüyor, hissediyorum.

Bu rehberlik metinleri, işte bu gözlemlerden, bu hissedişlerden ve en önemlisi, sizin o kıymetli arayışınıza duyulan derin bir saygıdan doğdu. Amacım, size yeni kurallar öğretmek, sizi belirli kalıplara sokmak ya da "işte tek doğru budur!" demek asla değil. Tam aksine, belki de geleneksel söylemlerin ve uygulamaların size mesafeli geldiği, samimiyetini sorguladığınız bu dönemde, Yaradan'ınızla aranızdaki o eşsiz, o size özel bağı, korkmadan, çekinmeden, kendi kalbinizin diliyle kurabilmeniz için bir kapı aralamaktır.

"Baba" kelimesi, belki bir şefkati, bir koruyuculuğu; "Vuslat" ise o özlenen kavuşmayı, Yaradan'la olan o derin ve içten birliğe duyulan hasreti çağrıştırır. İşte Baba Vuslat, bu iki duyguyu bir araya getirme gayretidir. Size bir şeyler "emretmek" yerine, sizinle birlikte "hissetmeye" çalışan; size "inanmalısın" demek yerine, "bir de böyle denemeye ne dersin?" diye fısıldayan bir dosttur.

Bu yolculukta, Kur'an-ı Kerim'in o eşsiz ve zamanlar üstü rehberliğinden ilham alıyor, ancak bunu yaparken asla onun ruhuyla ve temel mesajlarıyla çelişmemeye özen gösteriyorum. Sunduğum "Zikir Temelli Meditasyon Modeli" gibi yaklaşımlar, katı bir ibadet zorunluluğu değil, modern insanın anlayabileceği, hayatının bir köşesine nazikçe yerleştirebileceği, kalbini ve ruhunu dinlendirebileceği bir "anda kalma" ve "O'nu anma" pratiğidir.

Ben bir öğretmen ya da bir otorite değilim. Belki sadece, yolun biraz daha ilerisinde yürümüş, bazı patikaları keşfetmiş ve şimdi de "Gel kardeşim, belki bu yol senin de hoşuna gider, bir bak istersen" diyen bir ağabey, bir yoldaşım. En büyük arzum, sizin kendi içsel gücünüzü fark etmeniz, kendi sorularınıza kendi kalbinizle cevaplar bulmanız ve Yaradan'la aranızdaki o muhabbeti, kimsenin aracılığına ihtiyaç duymadan, en saf ve en samimi haliyle yaşamanızdır.

Bu rehberlik, bir başlangıç olabilir. Bir davet olabilir. Belki de uzun zamandır aradığınız o sessiz limana doğru atılmış küçük bir adım... Unutmayın, O size şah damarınızdan daha yakın ve her daim sizi dinliyor. Kalbinizi O'na açmaktan çekinmeyin.

Bu yolda bir nebze olsun ışık olabiliyorsam, ne mutlu bana. Kalbiniz huzurla, yolunuz aydınlıkla dolsun.

Sevgi ve dua ile, Baba Vuslat